Farabi; ‘İslam’ın Altın Çağı’ olarak adlandırılan dönemde yaşamış ünlü filozof ve bilim insanıdır.
Aynı zamanda gökbilimci, mantıkçı ve müzisyendir.
Farabi, yorumları ve incelemeleri sayesinde Orta Çağ’ın en önemli aydınları arasında yer almış bir İslam düşünürüdür.
Farabi hakkında bilinmesi gerekenler…
Bilinmiyor, öğretilmiyor.
Bizde yeterince tanınmayan Farabi’yi dünya mercek altına aldı.
Birleşmiş Milletler 2020 yılını Türk bilim insanı Farabi yılı ilan etti.
Kimdir Farabi?
Farabi, İslam dünyasına yaptığı çevirilerle mantığın ve felsefenin gelişmesinde önemli rol oynamış, bir Türk âlimidir.
Aristo’dan etkilenmiş, ikinci Aristo olarak anılmıştır.
“Sen mi daha bilgilisin, Aristo mu?” diye soranlara, “Eğer Aristo’ya yetişseydim onun en seçkin talebelerinden olurdum” ifadeleriyle Aristo’ya olan hayranlığını dile getirmiştir.
Farabi 870 yılında bugün Kazakistan sınırları içerisinde bulunan Farab şehrinde doğmuştur.
Önce Buhara ve Semerkant’ta eğitim görmüş ve daha sonra da Bağdat, Halep, Şam ve Kahire’de hayatını sürdürmüştür.
Farabi; Yunanca, Arapça, Farsça bilerek çeşitli eserleri İslam dünyasına kazandırmıştır.
Farabi kadılık da yapmış, bu görev kendisini tatmin etmediğinden vazifesini bırakarak ömrü boyunca sürecek ilim yolculuğuna çıkmıştır.
Özellikle devrinin ünlü hocalarından mantık ve felsefe dersleri almış,
Bağdat’ta 20 yıl kalmış, eserlerinin çoğunu da burada kaleme almıştır.
950 yılının Aralık ayında, 80 yaşlarında vefat etmiştir.
Farabi;
Öğrenimi sırasında tüm güçlüklere göğüs germiş…
Üstün bir zekâ ve kavrayışa sahip…
Doğruluğu ve doğruları, adaleti ve âdil olanları seven…
Onurlu bir şahsiyet…
Mala mülke, makam ve benzeri şeylere değer vermeyen…
Yeme içme konusunda açgözlü ve nefsanî arzularına düşkün olmayan…
Doğruya ulaşmak için azim ve iradesi güçlü…
Gerçek bir filozoftu.
Bu özelliklere sahip olmayan âlim ve düşünürleri “sahte” olarak tanımlamıştır.
Düşünürlerin, ruh ve ahlaken arınmaları gerektiğine inanmıştır.
Günümüzde insanları din ve Allah ile aldatan, mal üstüne mal edinen din tacirlerini gördükçe…
“Nerede o eli öpülesi âlimler…” diye düşünüyor insan.
İlimleri sırasıyla dil, mantık, matematik, felsefe ve medenî ilimler olmak üzere beş ana başlık altında toplamıştır.
Özellikle mantık ile ilgilenmiş, “mantık bilmeyen de her zaman doğru düşünemez” demiştir.
Şimdi anladınız mı?
Ders kitaplarında mantık dersinin niçin yeterince yer almadığını…
Düşünme ve sorgulama!
Sadece söyleneni yap ve biat et!
Farabi’nin felsefesi…
Varlık, elbette Allah tarafından yaratıldı; ama nasıl?
İşte Farabi’nin açıklamaya çalıştığı soru budur.
Mantık ve geometri zemininde fizikten metafiziğe doğru bir seyir izleyerek bu soruya cevap arar.
Sebep-sonuç ilişkisine göre adım adım ilerler.
İnsan, hayvan ve bitkilerin her tür eyleminin itici gücünün nefis olduğunu söyler.
İnsanın ideal kıvamda meydana geldiğini, ancak âlemdeki bütün varlıkların oluş ve bozuluşa tabi olduğunu ve bir sonunun olduğunu ifade eder.
Yani her nefis ölümü tadacaktır.
Kimse dünyevi gücüne güvenmesin.
Kimin kaç gün yaşayacağını, nasıl bir ömür süreceğini ve ömrünü nasıl bir amaca hasredeceğini kimse bilmez.
Kimi hırsının kurbanı olur, kimi de mal mülk sevdasının…
İnsan zihni ‘boş levha’ mıdır?
Farabi, doğuştan bilgi teorisini reddeder.
Ona göre, yeni doğan çocuğun zihni boştur. Düşünme melekelerine ve duyu organları vasıtasıyla dış dünyadan izlenimler edinir.
Akıl dediğimiz şey duyularla elde edilen verilerin işlenmesinden başka bir şey değildir
Ne kadar çok veri işlenirse insan zihni o derece mükemmelleşir.
“Ağaç yaşken eğilir” diye boşuna dememişler.
İyi ve ahlaklı bir nesil yetiştirmek insanların elindedir.
O nedenle bugünkü gençlerin bu hallerinden aileleri ve yönetenler sorumludur.
Gençlik elden kayıp gidiyor.
Eğitim ise duvara tosladı.
İnsan duyguları ile değil, aklını kullanırsa istediğini elde edebilir.
Boş vaatler ve hamasi nutuklar duygulara hitap eder ki, o da aklı kullanılamaz hale getirir.
Yani sürekli aklı kullanmak gerekir.
Kullanılan akıl sezgi ve ilhama da açıktır.
Musiki de sisteme dâhil…
Farabi, çalgılarla ilgili de ayrıntılı incelemeler yapar ve ses fiziğiyle ilgili çalışmalarında bu konuda tanınmış Yunanlıları geçer.
Sadece teorisiyle ilgilenmekle kalmaz, musikiyi fiilen de icra eder. Farabi’nin felsefi eserleri gibi müzikle ilgili yazıları da farklı dillere tercüme edilmiştir.
Ayrıca iyi bir kanun icracısıdır.
Farabi’den kalan izler…
Farabi, İslam dünyasında felsefeyi şekillendiren ve sistematik hale getiren bir düşünürdür.
Eserlerini Arapça kaleme alan Farabi, sistematik ve sentezci bir filozoftur.
Kurduğu düşünce sistemi, İslam felsefesi için bir kalkış noktasıdır.
Düşünce ve yorumlayışıyla İslam dünyasının en büyük filozofudur.
Mantık bilimi, sadece felsefe eserleri için değil, Gazali ile birlikte aynı zamanda dini eserler için de bir önsöz kabul edilmiştir.
İşte bir filozof ki, hayatı bilmece…
İlim yolunda bir seyyah!
Farabi’ye göre erdemli şehrin yöneticisi nasıl olmalıdır?
Haftaya…