Geçenlerde internette kime ait olduğu belirtilmemiş bir yazı okudum.
Oldukça da etkilendim.
Ülkeler arasındaki farkı konu ediyordu.
Bu konuyu kendi üslubum ve yorumlarımla açıklamaya çalışacağım.
İki bin yıldan fazla geçmişi ve kültürü olan ülkeler var.
Hindistan, Mısır…
Hala fakirler… Hala mutsuz ve huzursuzlar.
Bir de 150 yıl öncesinden ismi bile bilinmeyen ülkelere bakın!
Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda…
Kalkınmış ve zenginler.
Demek ki akıl yaşta değil, başta imiş…
Ufacık bir adaya sıkışmış bir ülke var.
Dünyanın 2. Büyük ekonomisine sahip.
Ne tarım var ne de hayvancılık…
Ama ülke yüzer fabrika…
Ham madde ithal ederek işliyor, ürün olarak da satıyor.
Doğal kaynakları zengin, kendisi fakir ülkeler yok mu?
Tabi ki var.
Demek ki, doğal kaynakların var olup olmaması zengin ülke fakir ülke arasındaki farkı yaratmıyor.
Kakao yetiştiremediği halde dünyanın en kaliteli çikolatasını üreten ülke…
İsviçre.
Yazı kısa olsa da toprağı ekerler, hayvancılıkta yaparlar.
En iyi kalitede süt ürünleri üretirler.
O halde geniş topraklara sahip olmak da zenginlik için ölçü değil.
Demek ki “İş bilenin, kılıç kuşananın.”
Fark yöneticilerde mi?
Irk ve inanç farkının etken olmadığı bir gerçek.
Birçok AB ülkesini gezdim, gördüm.
Bakın Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımıza…
Arı gibiler. Harıl harıl çalışırlar…
Yaşadıkları ülkelerin ana üretici gücüdürler.
Ama ülkelerine gelseler böyle çalışmazlar. Hatta tembellik yaparlar.
Peki, o zaman aradaki fark nereden gelmektedir?
Temel ahlaki kurallara uymayan…
Dürüstlük anlayışı gelişmemiş…
Sorumluluk taşımayan…
Kanun ve kurallara uymayan…
Kul hakkı yiyen… Başkalarının hakkına saygı duymayan…
Çalışmayan… Yan gelip yatarak, kurtarıcı bekleyen…
Tasarruf ve yatırım yerine, sürekli tüketime yönlendirilen…
Özgür iradesi olmayan…
Her işi baştan savma yapan…
İşlerinde programlı ve planlı olmayan…
Toplumlar geri kalmıştır.
Zengin ve kalkınmış ülkeleri zenginleştiren prensipli ve çalışkan olmalarıdır. Sizce biz nasılız?
Çocuklarımızı ahlaklı ve prensipli çalışma yerine kolay para kazanmanın yollarını öğretiyoruz.
Çalıp çırparak…
Kolayca, emek harcamadan…
Haram helal demeden… Ver Allahın ver…
Nereden gelirse gelsin.
Yollar, köprüler, kavşaklar iyi güzel de…
Ya yitik değerlerimiz?
En büyük yatırım insana yapılan yatırımdır.
İnsan; gelişir ve özgürleşirse, toplumlar ve medeniyetler de gelişir.