Günlerden 13 Şubat 2019…
Türk dünyasının güçlü sesi, çağımızın Dede Korkut’u Ozan Arif uçmağa vardı.
“Yalan dünya sana böyle
Kimler konup göçtü söyle,
Ben de işte aynen öyle
Aha geldim, gidiyorum.
Arif der ki: bunca yıl ay
Geldi geçti vay dünya vay!
Yaşamaksa yaşadım say,
Aha geldim, gidiyorum.”
Samsun’da 70 yaşında yaşamını yitiren “Ozan Arif” adıyla bilinen Arif Şirin, şair, bestekâr ve söz yazarı kimliğiyle öne çıkmıştı.
12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından ülkücü camianın yaşadığı acıları ve işkenceleri dile getirdiği şiirleriyle tanındı.
Almanya’da sürgün hayatı yaşadı.
Ozan Arif’in cenaze törenine katılan sevenleri, tekbirler ve bozkurt işaretleri yaparak Ozan’ını uğurladı.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen, on binlerce kişinin katıldığı törende duygu dolu anlar da yaşandı.
“Bizi ‘Ozan Arif’ yapan şey, milletin derdini dert edinmemdir “derdi.
Bazıları koltuğa yapışırken…
Ve Milet, Ozan Arif’e sahip çıktı.
Ozan Arif’in kasetini ilk defa ne zaman dinledim?
Hatırlamıyorum.
Neyse işte; mest olmuştum. Tekrar dinledim, yine mest …
Mest üstüne mest anlayacağınız…
Bu şiirleri ve türküleri sevmek için ille de Ülkücü olmak gerekmiyordu.
Bu ülkeye sevdalı her kesim seviyordu.
Bağımsız Türkiye diyordu.
Vatan, bayrak, devlet, ülkü diyordu.
Diyordu ki:
“Ben bu vatan, ben bu yurdum hemşerim,
Özlerimden kan akmaya başladı.
Sebep sorma, yara bere her yerim,
Dizlerimden kan akmaya başladı.
Hasret kaldım sevgi dolu çağlara,
Gül yetişen bülbül öten bağlara,
Kar yerine kin yağınca dağlara,
Buzlarımdan kan akmaya başladı.”
Cenazesine destek verdiği bazı ülkücü sanatçılar katılmadı. Sosyal medyada konser verdikleri ile ilgili paylaşımlar yayınlandı.
Yazık! Ekmeğiniz mi kesilecek? Rızkı veren Allah’tır.
Bazı MHP’liler ise cenazeye katılmak istediklerini ama gelen bir emirle engellendiklerini ifade ettiler.
Doğru yanlış bilmeyiz.
Emri kim, niçin verdi?
Birinin verdiği emirle, Allah’ın(cc) ayetleri, Peygamber efendimizin hadisleri devre dışı bırakılıyorsa…
Orada dava bitmiştir.
Alfred Addler’in dediği gibi, “Kalbinin peşinden git ama beynini de yanında götürmeyi unutma” demek gerekiyor.
Ölen Ozan Arif değil, gerçekten ölen onlardır.
Bunu bilen rahmetli yaşarken bu günleri görmüş:
“Siz sakın sanmayın el vurdu bana;
Öpmeye kalktığım el vurdu bana,
Bülbül idim bülbül, gül vurdu bana,
O yüzden dertlerim derin bilinir…”
Kimi kime şikâyet edeceksin.
Tuz kokarsa…
“Kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben hâlime,
Titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbâlime.”
Bir ozan geldi geçti.
Dalkavukluk yapmadan, aklını kiraya vermeden…
Korkusuz.
Allah’tan rahmet diliyorum.