Büyükşehir, il ve ilçe belediye başkan adayları için zorlu bir yarış başladı.
Önce adaylık, sonrasında başkanlık…
Seçilmiş milletvekilleri bile belediye başkanı olabilmek için sırada bekliyor.
Belediye başkanlığının kıymeti neden arttı?
Yeni sistemde, milletvekilliği algısında bir erozyon oldu.
Bakanlık ümidi…
Yürütmede etkinlik…
Seçim bölgelerinde gösterilen ilgi…
Giderek azaldı.
Bağımsız karar alma mekanizmalarına sahip olması…
Bütçesinin bulunması…
Merkezi hükümete daha az bağımlılığı…
Daha fonksiyonel oluşu…
Vatandaşın yerel yönetimlere ilgisi…
Belediye başkanlığı makamını kıymetlendirdi.
İktidara giden yolun başlangıcı olarak kabul edilen yerel yönetimleri kazanmak önemlidir.
Kazanmak tamam da, sorunlar ne olacak?
Şehirleşme, çarpık yapılaşma ve mimari…
Kültür ve sanat…
Doğanın katliamı…
Ulaşım ve hava kirliliği…
Rant kavgaları…
Şehirlerimizi yaşanmaz hale getirdi.
Belediye başkanları yönettikleri şehirlere ihanet etti, hala da ihanet etmeye devam ediyor.
İçimiz dışımız beton oldu.
Bazı istisnalar hariç…
Bunları cesurca konuşmak gerekir.
2019 Mart’ında yapılacak yerel seçimleri…
Doğru adaylarla, iyi hazırlanan kazanacaktır.
Liderin sırtından seçilmek, makam sahibi olmak dönemi bitmiştir.
Hiç kimse cumhurbaşkanlığı seçiminde alınan oylarla, yerel seçim hesabı yapmasın.
Yanılır.
İkisinin matematiği, psikolojisi ve oy verme refleksleri birbirinden çok farklıdır.
Belediye başkan adayının niteliği…
Yapılan ya da projelendirilen hizmetler…
Partinin gücü…
Yerel seçimlerde önemli etkenlerdir ve birlikte değerlendirilir.
Ülke genelinde yaşanan güvenlik sorunları…
Dış güçler söylemleri…
Türkiye aleyhine olan dış politik gelişmeler…
Yerel seçimlerin gündeminde beklendiği kadar etkili olmayacaktır.
Ya ekonomi?
İşte bu seçimlerin rengini değiştirebilir.
Vatandaşın cebine dokunuyor.
Seçimler bıçak sırtı olduğuna göre…
İttifaklar olacak mı?
“Kâğıt üzerinde ittifak yok” diyorlar demesine de, özel koşulların gelişeceğini unutmamak gerekir.
Muhalefet, bazı AKP’li belediyeleri almak için açık veya örtülü işbirliği yapacaktır.
Özellikle Ankara ve İstanbul…
İstanbul HDP’siz, Ankara İYİ Parti’siz olmuyor.
Birlikte olmalarının ya da birlikte yapacaklarının farkını millete anlatmaları gerekir.
Bunu anlatamayan muhalefet kaybeder.
Önümüzdeki günlerde yeniden AKP ile MHP flörtü başlarsa…
İktidar, tüm dezavantajına rağmen muhalefetin elindeki yerleri de alırsa…
Şaşırmayın.
Antalya mı?
Zor dostum zor.
Yerel ittifak hesapları ve Antalya’yı ayrı bir yazıda değerlendirelim.