Uzun süredir kamuoyunda beklenen, tartışılan, Yeni Parti nihayet doğuyor.
Adı belli değil, kurucularının bir kısmı da…
25 Ekim’de Ankara’da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde açıklanacak.
Topumu kucaklayacak mı, millette karşılık bulacak mı?
Hep birlikte göreceğiz.
Yeni parti hakkında çok şey söylendi, farklı algılar yaratılmaya çalışıldı.
Toplantıları için yer verilmedi, korkuldu ya da korkutuldu.
Çeşitli iddialar ortaya atılarak…
Her nedense, “ Senin düşüncelerine katılmıyorum ama düşüncelerini özgürce ifade edebilmen için hayatımı bile verebilirim…” diyen Voltaire gibi düşünülemiyor.
Klasik şark oyunları, entrikalar devam ediyor.
Partileri millet kurar, millet kapatır.
Demokrasi adına…
Tek parti ya da kurgulanmış partiler ile demokrasi gelişmez.
Alternatiflerin olması, statükoyu bozar.
Heyecan yaratır, özgürlük alanını geliştirir.
İktidarda olanların kendisine çeki düzen vermesini sağlar.
Milletin faydasınadır, yararınadır.
Öyle ise bazılarında ki bu telaş nedir?
“Aman, kurulu düzenim bozulmasın.”
İdeolojik partilerden bir şey olmaz.
Küçük bir kesimi temsil etme boyutunda siyaset yaparlar. Ve öyle de kalırlar.
İktidar gibi bir dertleri olmadığı için kimseyi de rahatsız etmezler.
Olsa olsa stepne olurlar.
Son referandum ile birlikte yönetim sistemi değişti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi…” %51 oyu alan işi bitirir.
Bu ne anlama gelir?
İktidar olmanın biçimi ve toplumsal karşılığı değişti demektir.
Başka bir deyişle, kitle partisi olmadan, toplumun her kesiminden oy almadan, iktidar olunamaz.
Millet değişim ve değişiklik istiyor.
Bunu yapan kazanır.
AK Parti kadrolarında değişiklik başladı.
Değişime uğrayan sadece kadrolar değil, politikalar da değişiyor.
İstifalar bunun göstergesi…
Yıpranan ya da oy kaybına neden olduğu düşünülen kadrolar yenileniyor.
Muhalefet, eski tas eski hamam.
İktidardaki değişim ise onları etkilemiyor.
Sadece eleştiriyorlar.
Dün kötü dediklerini savunarak…
Bundan böyle hesaplar farklı yapılacak, kartlar ayrı karılacak.
Sağda ve solda tek partili sistem ya da herkesin oyuna talip bir merkez…
Milli damarı besleyen…
Dar ideolojik kalıpları kıran…
Farklı kesimlerden insanlara yönelen…
Ülkenin sorunlarına duyarlı…
Kadınları ve gençleri siyasete çeken…
Büyük kitlelere cazip gelen…
Milletin ortak değerlerine saygılı…
Partiler prim yapar, oy alır.
Yeter ki temiz siyaset yapsın, terör örgütleri ile arasına net mesafe koysun.
Böyle olmazsa ne olur?
Millet gereğini yapar, partiler mezarlığına biri daha eklenir.
Bu millet zorlamadan, baskıdan hoşlanmaz.
Hele dayatmadan…
Ümit ederim ki, Yeni Partinin lideri olacak olan Meral Akşener, dar bir kadronun etkisinde kalarak hem kendisine hem de büyük beklenti içerisinde olan kitlelere kötülük yapmaz.
Yeni Parti siyaset hayatımıza ve demokrasimize hayırlı olsun.