Türkiye, çok ağır sorunların yaşandığı bir süreçten geçmektedir.
Terörle mücadele…
Ekonomik kriz…
Yurtdışı operasyonları…
Suriyeli mülteci sorunu…
Bunlardan birkaç tanesidir.
Suriyeli sığınmacılar dışında, diğer tehditleri bir şekilde aşacaktır.
Ya Suriyeli sığınmacılar?
Sonuçları itibarı ile gelecekte büyük bir tehdit oluşturabilir.
Suriye iç savaşı sırasında ülkelerini terk eden ve Türkiye’ye kaçan sığınmacı sayısı 3,5 milyondur.
Bu resmi rakamdır.
Bu sayının 4 milyon olduğu tahmin edilmektedir.
Ve bu insanları bekleyen birçok sorun bulunmaktadır.
Barınma, eğitim, sağlık, iş, kültür uyumu vb.
Bunlar kolay çözülecek gibi görünmüyor.
Şu ana kadar Türkiye, elinden geleni yapmış, mazlum gördüğü sığınmacılara kucak açmıştır.
Kendi vatandaşlarının hali ortada iken…
Şapka düşmüş, kel görünmüştür.
Beklenen dış yardımlar gelmemiş…
Türkiye uluslararası arenada yalnız bırakılmıştır.
Dış borca dayalı, tüketime yönelik ekonomi modeli gücünü kaybedince…
Sığınmacılara harcanan paralar da göze batmakta, sorgulanmaktadır.
Dünyada en fazla sığınmacının olduğu ülke Türkiye’dir.
En fazla para harcayan da…
Ve maliyet her geçen gün biraz daha artmaktadır.
Suriye iç savaşında Suriye zararlı çıkmıştır.
Türkiye de…
Düşük ücretlerle iş piyasasının dengesi bozulmuştur.
Suriyeliler vergi ödememekte, kaçak mal satmaktadır.
İler ki günlerde Selefi cihatçı örgütlenmelerin önü açılacaktır.
Bazı hastalıklar giderek yayılmaktadır.
Fuhuş ve uyuşturucu sektöründe, Suriyeliler giderek etkisini artırmaktadır. Yaşanan ekonomik krizin nedenlerinden birisi de, sığınmacıların giderek artan maliyetidir.
Bunlar görünenlerdir.
Ya görünmeyen manevi kayıplar?
Beşar Esad’ı yıkma politikası tamamen çökmüş…
Türkiye aldatılmıştır.
Tehdit; sadece ekonomik yükten kaynaklanıyor olsa…
Kemerler sıkılır aşılır.
Bu kitlesel göçler…
Türkiye’nin milli, kültürel ve etnik yapısını etkilemeyecek midir?
Bugün Türkiye’de yaşayan 20 kişiden birisi Suriyelidir.
Ya yarın?
Bu oran Suriyeli lehine giderek artacak…
Türkiye’nin demografik yapısı ve Türk kimliği ağır tahribata uğrayacaktır.
Sosyolojik bir millî bütünleşme asla olmayacaktır.
Almanya’da yaşayan Türkler gibi…
Bu sadece bir ütopyadır.
Suriyeliler, bazı kentlerde önemli bir çoğunluğa erişmiştir.
Gaziantep, Kilis, Hatay, Şanlıurfa…
Kürt milliyetçiliğinden sonra orta vadede Arap milliyetçiliğinin de hortlaması beklenen bir gelişmedir.
Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmesini istemek, Suriyeli düşmanlığı olarak görülemez.
Suriye Suriyelilerindir.
Suriyelilerin de biz Türkler gibi vatanlarında yaşama hakkına sahip olmalarını istiyoruz.
Bazı vatandaşların tepkisi de haksız sayılmaz.
Türk askeri Suriye’yi kurtarmak için savaşıp şehit olurken, aynı yaştaki Suriyelilerin sahil kentlerinde nargile kafelerde keyif çatmaları kabul edilemez.
Gitsinler!
Kendi vatanlarını kazanmaları için çaba harcasınlar.
Biz de yardımcı olalım
Suriyeli sığınmacıların bir an evvel ülkelerine dönmelerinin zemini hazırlanmalıdır.
Güçlü bir Suriye bölgede denge unsurudur.
Ve İsrail karşısında bir güçtür.